Ahmet Cabir Aslan kimdir?
1994 yılında Kırıkkale’de doğdu. İlk, Orta ve Lise öğrenimini Kırıkkale’de tamamladı. 2016 yılında Selçuk Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim bölümünde Lisans eğitimine başladı. 2020 yılında Resim bölümünden mezun oldu. Aynı yıl Kırıkkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Resim Anabilim Dalı / Yüksek Lisans kazandı. Çalışmalarına Konya’daki kişisel atölyesinde devam etmektedir.
Eserleriniz hakkında kısaca bilgi verir misiniz ?
Beni en çok rahatsız eden sorunlardan biri toplumun kadın üzerindeki baskısı. Özellikle kadın bedeninin cinsel bir obje olarak görülmesi, bunu çok saçma buluyorum. Bir kadın ne yapması gerektiğini, nasıl giyinmesi gerektiğini en iyi kendisi bilir. Çalışmalarıma başlamadan önce modellerime özellikle onları en çok rahatsız oldukları konuları soruyorum ve modellerimin rahatsız oldukları konu üzerinden çalışmalarımı şekillendiriyorum. Böylece onların duygularını eserlerime taşıyorum.
Eserleriniz gerçekliği ne kadar yansıtıyor?
Eserleri plastik anlamda soruyorsanız;
Sanatçı yerinde saymamalı şuan için kendimi yeterli bulmuyorum. İnsan her zaman kendini geliştirmeli ve hedeflerini yüksek tutmalı ben de her geçen gün kendimi geliştiriyorum.
Eserlerimde konu olarak gerçekliği ne kadar yansıttığımı soruyorsanız,
Zaten eserlerime başlamadan önce rahatsız olduğum hususlar var ve bunu modelle tartışıyorum. Onun da rahatsız olduğu konuları eserime en iyi şekilde yansıtmaya çalışıyorum.
Soyut sanat hakkında ne düşünüyorsunuz?
Günümüzde soyut sanatın bir kaçış yolu olduğunu düşünüyorum. Bu alanda eğitmenlerin genellikle sanatçı adaylarını soyut sanata yönlendirdiğini düşünüyorum ve bundan rahatsızlık duyuyorum. Bu yüzden eserlerimi realist yapıyorum.
Pandemi süreci sanatınızı nasıl etkiledi?
Hiç şüphesiz ki bu süreçten en çok etkilenenler arasında sanatçılar yer alıyor. Zaten ülkemizde sanata o kadar da değer verildiği söylenemez. Devletten yana bir destek de beklemiyorduk zaten o yüzden pek de sürpriz olmadı. Pandemi sürecinde uygulanan zorunlu yasaklar, uzun süre evde kalmanın verdiği bunalmıştık tabi ki psikolojik yönden de çok etkiledi.
Sanat galerilerinin kapanması sanatçıların izleyici ile buluşma hazırlığını da belirsizliğe soktu. Bu yüzden hem manevi hem de maddi yönden oldukça etkiledi.
