spot_img

Sinem Kaya

  • İlk başta sizi tanımak istiyoruz. Bize kendinizi tanıtır mısınız?

Merhabalar, ben Sinem KAYA. Karma Astrolog ve enerji çalışmaları uygulayıcısıyım.  Ankaralı sağlıkçı bir ailenin ilk çocuğuyum. Ne demişler bir ağacın kökleri ne kadar derinde ise dalları o kadar yükseğe çıkar ve yaprakları da o kadar görkemli olurmuş. Bu hayattaki tutkularıma bakınca ailemin meslek seçimlerinin çok da uzağında değil aslında. Anne hemşire, baba doktor olunca, benim de içimdeki şifacı rahatlıkla kendini buldu. Karmik açıdan bakarsanız zaten ailemi seçmemin bir sebebi de ortaya çıkıyor. 

Zamanın gözdeleri olan Anadolu Lisesi mezuniyetimden sonra Bilkent Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Bölümünü bitirdim. Kendimi bildim bileli yazmak bana çok iyi geldi. Yabancı dillere de ilgim vardı ve bunları o zamanki düşüncemle bu bölümde birleştirdim, severek de okudum. Fakat içimde bir yerde hep psikoloji, ruhsal konular ve insan davranışlarını incelemek vardı. Ay burcum Akrep benim; görünenin ötesine ilgim hep oldu. Her yaşta, her ortamda hep kendimi birilerinin derdini tasasını dinlerken anımsıyorum. Yüksek Lisansımı da Kara Harp okulunda Güvenlik Yönetimi alanında yaptım, tezimi Dehşet Yönetimi Kuramı üzerine ölüm farkındalığı ve terör üzerine yazdım. Kendi okuma listemi kendim oluşturmak istediğim için doktora yapmayı hiç düşünmedim. Sorumluluk sahibi biri olsam da hayat içindeki mecburiyetler beni hep düşündürdü.  

  • Karma astroloji, enerji çalışması, şifa, bilinçaltı çalışmaları, simya ve yazarlık gibi birçok konuda çalışıyorsunuz. Yoğun bir eğitim hayatınız olmalı biraz bahseder misiniz?

Hepimizin doğum haritasında çok özel kodlar var. Bazen buna misyon deriz. Kimi zaman dharma olarak adlandırırız. Bu hayattaki varoluşumuzu en iyi ifade eden alanlardır bunlar. O olmaya gelmişsinizdir. Tutkunuzdur bu çoğu zaman. İpucunu çocukluk oyunlarınızda bulabilirsiniz. Benim için de bu alanların kesişim kümesinde yazmak, okumak, anlatmak ve bol bol yeni şeyler öğrenmek var. Tüm bu araçlarla da tercih edenlere katkı olabilmek beni çok mutlu eden bir şey. Böyle zamanlarda hücrelerimle nefes aldığımı hissediyorum. Bu sebeple eğitim sürecim asıl okullar bittikten sonra başladı diyebilirim. Yoga ve meditasyonla tanışmam beni enerji çalışmalarına yönlendirdi. Çok kıymetli hocamın kapısını çalmamla usta -çırak ilişkimiz başladı ve benim de hayatım dönüşmeye başladı. Yaygın bilinen ismiyle şifacılığın kapıları aralandı. Bir eğitim diğerine götürdü beni ve içimde o ilahi yönlendirmeyi hissettikçe de devam ediyor.

Bu süreçlere yeni yeni girerken bir de kitabım çıktı, 2013 yılında. Sıcak Koza ismi. Kişisel gelişim konularında, deneme tarzında. Her bir eğitim heybemdeki kıymetli yerini aldı. Bir danışan geldiğinde ona uygun tekniği belirlerken her biri pahabiçilmez.

Dediğiniz gibi Reiki, ThetaHealing, Access Bars, DNA aktivasyonu, Eterik Akupunktur gibi enerji çalışmalarının yanı sıra bilinç altı dili tekniği derken hepsinin üzerine kapsayıcı ve derinleştirici bir vizyon katan Karma Astroloji eğitimleri geldi. Oğuzhan Ceyhan Karma Astroloji Akademisi mezunu bir astrolog olarak biliyorum ki yol uzun ve çok derin. Eğitimlerimiz hala devam ediyor; şaşırmak o kadar güzel bir hal ki astroloji ilmi karşısında… Konunun ne kadar geçmişe ve ne kadar derine gidebileceğine şaşkınlıkla karışık hayranlık içindeyim. Öğrenmek ve bilgiyi paylaşmak hazinenin kendisi benim için. Bu bağlamda, hem enerji çalışmaları ile hem de astrolojik danışmanlıklarla istekli kişilerle yollarımız kesişiyor.

  • Tüm bu konular arasında en özel yeri olan hangisidir. Niçin?

Enerji çalışmaları ve astrolojik danışmanlıklar birbirini çok güzel besliyor, tamamlıyor. Doğum haritası danışmanlıklardaki ana malzememiz. Orada sorunu tespit ediyoruz. Fakat konunun sorun olmaktan çıkması için her zaman farkındalık yeterli olmuyor. Evet çok çok önemli, bir konunun bilince, farkındalığa gelmesi fakat orada asıl dönüşüm için enerjilerle frekansımızı yükseltmek gerekiyor. Heybemde sanırım yazmak ve ders anlatmak biraz daha öne çıkıyor. Derslerden sonraki enerji yüksekliğine bakarak bunu daha iyi anlıyorum.

  • Astroloji konusunda online eğitimler veriyorsunuz. Bu eğitimlerden bahseder misiniz?

Pandemi döneminin hediyelerinden biri online astroloji eğitimlerine başlamak oldu benim için. Temel ve orta seviye karma astroloji anlatıyorum. Yeni dönem derslerimiz 9 Şubatta başlıyor. Toplamda 9 aylık bir süreç. Doğum haritalarının evler, burçlar, gezegenler, asteroidler, retro gezegenler gibi göstergelerini anlatıyoruz, örneğin. Haritalarımızda kadersel etkiler veren, karma astrolojide yeri çok özel olan sabit yıldızları anlatıyoruz. Belli bir süre sonra harita okuma atölyelerinde pratik kazandırıyoruz. Harita bir bütündür. O bütüne ait parçalara tek tek giriyoruz ve ortaya siz çıkıyorsunuz. Ne muhteşem bir sistem inanamazsınız. Karma astroloji derinliği ve ruhaniliği ile çok özel bir alan. Bir diğer haritayı anlamak, egosu olan bizlerde yargılamak gibi bir sorunu en aza indirir. Seni en çok yıpratan kişinin neden öyle davrandığını, hatta kimseye değil de sadece sana öyle davrandığını iki haritanın etkileşiminden anlarsın ve güzel haber şu ki bu idrakle anlayış ve merhamet gelişir. Burada direnç biter ve yol daha güzel enerjilere çıkar. Sorun, geçmiş bir zamanda kalır.

Derslerimizde psikoloji, arketiplerin hatta özellikle C.Gustave Jung’un yeri ayrıdır. Astroloji bir sembolizma ve eşzamanlılık dilidir. “Göklerdeki yıldızlı kubbe, kozmik yansımanın kapağı açık bir kitabıdır. Buraya, mitolojemler, yani arketipler yansır. Burada, kollektif bilinçsizliğin psikolojisinin iki temel etmeni, astroloji ve simya, el ele tutuşurlar” diyerek Jung buna çok güzel vurgu yapmıştır. Temel Orta seviyede, astrolojinin sinastri (ilişki uyum haritaları), medikal astroloji ve seçimsel astroloji gibi alanlarına da giriş yaparız ki bu 9 ayı bitiren kişi hangi alana yönelmek isterse bu konuda da bir fikri olsun. Eğitimlerin kıymeti biraz da şurada; o kadar farklı bir dönemden geçiyoruz ki herkes kendi karanlığına, en zayıf yerine sıkıştı. Çevresinde olanı biteni anlayamıyor. Yeryüzündeki olayların “çılgınlığını” anlamak, hoşgörü gösterebilmek kendini anlamaktan geçiyor. Sen neden buradasın? Neden bu hikâyenin içindesin? Neyi görmen gerekiyor? Tüm bunları kavramak da gökyüzüne yüzümüzü dönmekle  kolaylaşıyor. İşte bu elmas değerinde bir şey!

  •  2022 de Türkiye’yi Dünya yı neler bekliyor gökyüzü ne diyor kısa bir yorum alalım mı?

Bize en çok sorulan ikinci soru şu oluyor: “peki bu iyi mi, kötü mü?” ? ilki de “bana ne olacak?” İki soru da çok sıkıntılı. İlkinde şunu düşünüyorum, o kadar alışmışız ki ikili sisteme, evet/ hayır, 1/0,  iyi / kötü… bunların hepsi içinden çıkmamız gereken dualite bilincine ait. Ve bana ne olacak diyen bir insan ise en başta kendi iradesini bir başka merciye teslim ediyor. Hayat sorumluluk almadan yaşandığında çok daha zorlaşan bir şey, inanın!

Bu dualite konusundan dem vurmamın sebebi sorunuza cevap vermek için. Gerek Dünya gerekse Türkiye çok özel bir döngüden geçiyor. Dünyamız enerjisel olarak da boyut değiştiriyor, dualiteden birlik bilincine geçiyor ve bizlerin de geçmesi için sinyaller gönderiyor, biz bunları olaylar olarak yaşıyoruz. 2020’de pandemi ile ciddi bir tetik aldık. Hepimiz o zamana kadar hiç bakmadığımız, halının altına süpürdüklerimize bakmak zorunda kaldık. Hoş etkisi insan hafızasında çok da fazla sürmedi, ne yazık ki… O sebeple de bitti ve uyandık demek için erken. Ama süreç başladı. 4 kutuplu, sağı solu belli olmayan gezegen Uranüs yine hiç de sevmediği Boğa seyrinde. Bizleri maddeye düşkünlüğümüz ve maneviyattan uzaklaştığımız alanlarda sınıyor. Bankacılık sistemi, para ile ilişkimiz yeniden tanımlanıyor. Doğaya rağmen yaşanmayacağını idrak etmemiz gerekiyor. Doğayla birlikte ol diyor, her fırsatta. Doğal felaketlerin artışını ve tarımda rekolte kaybını, gıda ürünlerinde kıtlığı yaşatarak aslında Maslow’un hiyerarşi piramidinde insanlığı başa döndürdü. Bir yerde bize bırak diyor, sahip olman gerekenleri bir kez daha düşün diyor gökyüzü. Güç dediğimiz şey nedir? Bir bak diyor. Kul hakkı yemekle sınanıyor bazı hayatlar ve sınanacak.

Kitlesel göç hareketleri ile bir yerde ne kadar insan olduğumuzu düşünür olduk, bir yerde karma temizliği yapıyor toplumlar. Ülke olarak ise, Ay Düğümlerimize baktığımızda ki bunlar bizim bu topraklarda kadersel olarak geldiğimiz ve gideceğimiz yeri anlatır; bilimin, rasyonalitenin, düzenli ve titiz çalışmanın, çalışan kesime hakkının tesliminin, üretmenin, her alanda kalite gibi detaylı süreç takibinin içselleştirilmesi gerektiğini söylüyor. Geldiğimiz tarafta merhamet, ihtiyacı olana el uzatmak, şifacılık, teslimiyet gibi hasletler de var ki bunlar zaten başlı başına çok değerli. Fakat bunun depremsellik konusunda örneğin tedbir almadan müthiş bir tevekkülle ilahi sisteme bırakılması da bizim yapmamamız gereken bir şey. Bunları günlük hayatlarımızda iş yapış şeklimize yansıtarak kolektif bilince ve uyanışa da hazırlanmalıyız.

İçimizi karartmadan, umutla elimizden gelenin en iyi yapmak zorundayız. Bir diğerini düşünerek, her canlıyı düşünerek, vicdanlı bir şekilde davranırsak gökyüzünün de vicdanlı tarafını görebiliriz.

  • Şifacılık alanında bizimle paylaşacağınız mucizevi bir iyileşme anısı var mı?

Belki biraz klişe bir söylem olacak ama farkında, algıları açık ve yine de kendi merkezinde olan biri için her an mucize olarak yaşanır. Şifa ise başlı başına ilahi bir dokunuş zaten. İstediğinde, gerçekten açık olduğunda şifanın akmaması çok da mümkün değil. Fakat bizler bilinçaltı kalıpları olan ve bunların etkisi altında olan varlıklar olarak şifayı istememiz, kabul etmemiz zaman alabiliyor. Yoksa şifa anda gerçekleşir. Bu bakışla benim için çoğu şey bir mucize. Fakat sorunuzu anlıyorum; biz tanışmadan yıllar öncesinde yumurta sayısı çok az olan ve bir çocuk daha istiyorsa doktoru tarafından dondurma işlemi önerilen güzel bir ruh vardı. Kendisiyle bilinçaltı çalışması yaptık, yumurta ekledik. Ve teknik olarak zaten 40 gün içerisinde yenileri oluşmaya başlıyor. Ardından tekrar doktora gittiğinde dondurmaya gerek olmadığı, yeterince yumurta olduğu bilgisini duyduk doktorundan. Seçimlerimiz bize hep yeni kapılar açar.

Bu tarz konular bir yana, fakat beni daha çok şaşırtan şey özellikle aynı aile içindeki anlaşmazlıkların geçmiş yaşam karmalarından kaynaklı olması ve bunun doğum haritası analizlerinde dile gelmesi. Bazen bu hayata karmik düşmanımızı getirebiliyoruz. “Ben sana ne yaptım” diye ahlayıp vahlarken aslında karmada bizim ona yaptıklarımızı görmek bizi sakinleştiriyor. Bu hayatta karı koca olan, yeni evli bir çift vardı. Adam ağzı ile kuş tutsa kadını mutlu edemiyor. Haritalarına baktığımızda bir geçmiş yaşam kardeşlik öyküsü ve hizmet karması çıktı karşımıza. Bu hayatta biri bol bol verecek, diğeri de sefasını sürecekti.

  • Dolu dolu bir you tube kanalınız var? Herkes izlemeli dediğiniz videonuz hangisi?

Çok teşekkür ediyorum değerli yorumlarınız için. Şahsi olarak o en bilindik haliyle burç yorumları yapmaktan hoşlanan bir astrolog değilim. Yükselenlere göre yapılan ve ortalama yüzde 20 isabet oranı olabilen o kısımdan ziyade bireysel danışmanlıklara enerjimi aktarıp karşımdaki kişiye kendini ve potansiyel gelecek senaryolarını anlatmayı seviyorum.

Videolarda ise dönemsel gökyüzü geçişlerini tek başına vermektense onu bir yan bilgi ile birleştirmeyi seviyorum.  Örneğin Ghostbusters isimli bir videom oldukça ilgi gördü. Burada yaşamdaki ateşimiz, tutkumuzu anlatan Vesta asteroidi baş rolde. Ama elbette ki birinci sırada kıymetli yol arkadaşlarımdan astrolog Ayşe Ulusal ile çektiğimiz Sinastri (ilişki uyumu) videomuz var. İlişkiler benim de konuşmaktan çok keyif aldığım bir alan olunca takipçiler teveccüh göstermekte kayıtsız kalmıyor, ne mutlu ki.

  • Son olarak okuyucularımızla paylaşmak istediğiniz bir şey var mı ?

Derginizle daha farklı kitlelerle buluşmamı sağladığınız için teşekkür etmek isterim. Beni sosyal platformlarda instagram’dan @linasinem adresinden, spotify’da ise “Demli Masallar” hesabından takip edebilirler. Tüm bu konuştuğumuz alanlarla suiistimal edilmek de maalesef çok olası. Bu sebeple gerek destek alırken, gerekse eğitimlere başlarken iç seslerine güvenerek ilerlemelerini tavsiye ederim herkese. İç sesi egonun sesinden ayırabilmek ve sizin için doğru insanlarla karşılaşabilmek için de düzenli meditasyon yapıp, zihnimizde zıplayan “maymun”ları sakinleştirebilmekten geçiyor. “Bir şeyleri kaçırıyorum” cümlesiyle sizinle konuşan kıtlık bilincini fark etmek lazım. Sizin olan zaten en güzel şekilde size gelecektir, yeterli istek ve iradeniz varsa. Bu alanlarda telaş ve güvensizlik en büyük çeldiricidir, dikkat. Bizleri okuyan herkese kendi merkezlerinde kalabildikleri, huzurlu ve farkında bir yıl diliyorum.

Related Articles

Stay Connected

0BeğenenlerBeğen
3,913TakipçilerTakip Et
0AboneAbone Ol
- Advertisement -spot_img

Latest Articles