Vj Bülent
‘’Sütlü kahve” dedi, gönülleri fethetti!
O, Türkiye’nin Vj Bülent’i. Bülent Çarıkçı
uzun bir aradan sonra kadife sesiyle müziğe döndü. Hem de ne döndü!
Merhaba sevgili Erkan. Aynen, dediğin gibi çok uzun bir süre oldu. Çünkü ben İstanbul’dan taşınalı zaten on bir sene oldu. Ve bu süre içerisinde hep planlar, programlar yaptım. Ama anneciğimin kaybı, anneciğimin vefatıyla her şeyi rafa kaldırmıştım. Bu arada sevgili Yıldız Tilbe ve Murat Güneş ile inanılmaz bir şarkı yaptık. Sooly Music etiketiyle çıkardık. Aslında biz buna çok daha önce başlamıştık. Demoları vardı. Fakat biz sonra daha başka şekillendirdik ve daha profesyonel bir hale getirdik.
Sevgili Vj Bülent uzun bir aradan sonra yeni bir
Single çalışması yaptın. Üstelik Yıldız Tilbe de eşlik etti. Öncelikle duygularını öğrenmek istiyorum. Süreç nasıldı?
Anneciğimin vefatıyla her şeyi rafa kaldırmıştım. Bu arada sevgili Yıldız Tilbe ve Murat Güneş ile inanılmaz güzel bir şarkı yaptık. Aslında biz buna çok daha önce başlamıştık. Demoları vardı fakat biz sonra daha başka şekillendirdik ve daha profesyonel bir hale getirdik. Söz ve müzik sevgili Murat Güneş’in. Çok başarılı bir isimdir. Bugüne kadar Hadise, Gökhan Türkmen, Lara, Yonca Lodi, Asuman Krause, Demet Akalın, Berdan Mardini ve Zerrin Özer, şarkısını okumayan yoktur. Sevgili Murat çok ünlü ve başarılı bir isimdir, benim de kadim dostumdur. Onun bu şarkısını ilk kez dinlediğimde aşık oldum. Dedim ki “bunu ben söylemeliyim” O kadar, o kadar, o kadar yükseldim. Murat da bana “zaten sana yazdım. Yani senin okuyabileceğini düşündüğüm için yazdım” dedi. Ve gerçekten muhteşem bir süreçti bu. Stüdyo çalışmalarına sevgili Yıldız da geldi. Tabii ki okumalar yaptı. O güzel sesini ve o süreci hiç unutamayacağım. Hiç beni kırmadı sevgili Yıldız. Gece stüdyoları oluyor tabii; saat birler, ikiler, dörtler… Hiçbir şey, hiçbir karşılık beklemeden. Eksik olmasın, arabasına bindi ve ta Anadolu yakasından Avrupa yakasına geldi gecenin o saatlerinde. Eksik olmasın, sabahlara kadar yorum adına, fikir adına hep benim yardımcım oldu. Bu muhteşem bir destektir. Sonra Murat Güneş ile tanıştılar. Murat da zaten kendisini tanımak istiyordu. Murat Yıldız’la böylece tanıştı. Aranjörümüz de çok ünlü bir aranjör aynı zamanda. Müslüm Gürses gibi, İbrahim Tatlıses gibi isimlerle çalışan çok değerli bir aranjörün oğlu: Emre Bayar. Emre’nin babası meşhur Burhan Bayar’dır. Burhan Bayar bugüne kadar pop müzik değil ama fantezi arabeskçi. İbrahim Tatlıses’in bütün ilklerinin arkasında Burhan Bayar adı vardır. Biz de oğlu Emre Bayar ile çalıştık. Şarkılarda kemanları harika kullanır. Çünkü hafif bir arabesk tınısı vardır, ruhu da vardır. Babasından geçen gendir. Biz tabii ki çok memnunuz kendisiyle çalışmaktan. Sevgili Emre’yi de çok seviyorum. Beni Murat tanıştırdı bu arada Emre ile. O yüzden Murat’a da buradan hem şarkısı için hem de Emre ile tanıştırdığı için çok ama çok teşekkür ederim. Candır, sağ olsun. Yani anlayacağınız böyle uzun bir sürecin içinde biz bu şarkıyı çıkarmış olduk.
Bu şarkıyla birlikte sahnelere yeninden dönecek misin?
Evet bana hep bunu soruyorlar. Ben artık sahne yapmıyorum, yapmayacağım. O yüzden artık o defteri kapatmış durumdayım. Sadece bir şarkımız daha var. Yine ilerleyen günlerde çıkarmayı düşündüğümüz. Yine sevgili Yıldız Tilbe var şarkıda. Çok güzel bir şarkı. Onu yaz sonu gibi çıkartmayı düşünüyoruz. İnsanlar 90’ları çok özledi. Beni de çok özlemişler, sağ olsunlar. Ben de onları özledim. Yani bir 90’lar havası, bir rüzgarı sağlamak adına; insanlara bir merhaba demek adına şarkıyı çıkaracağız. Açıkçası tüm duygum bu. Sahnelere dönmeyeceğim. Özlem gidereceğiz, çok da güzel olacak. Radyolara, televizyonlara konuk olacağım, o ayrı. Şimdiden ufak tefek planlamalara başladık. Çok güzel bir tepki ve ilgi var. Hem radyolara hem de bazı YouTube kanallarına. Hepsine giderim, konuşurum. Herkes bedenen bulunmamı istiyor, ama bu mümkün değil. 90’lar anılarda kaldı, ve çok güzeldi. Anılarla devam edeceğiz…
Yıldız Tilbe ile kayıt esnasında neler yaşandı?
Vallahi kayıtlar son derece güzel ve huzurlu geçti. Canım Yıldız, dediğim gibi kırmadı beni. Yani bir kere çok esprilidir Yıldız, çok güzel konuşur, çok tatlı sohbeti vardır. Dediğim gibi, Emre de Yıldız Tilbe ile tanışmaktan mutlu oldu. Sevgili Emre’yle de konuştular, çünkü babasını tanıyordu, Tilbe meşhur Burhan Bayar’ı tanıyordu. Stüdyo ortamı çok güzeldi, yani böyle sağ olsun yoldan gelirken mandalinalar, muzlar, portakallar, harika şeyler getirmişti. Meyveyi çok sever çünkü Yıldız, kuru yemiş ve meyveyi çok sever. Tabii bu şarkılar öyle bir saate iki saate bitmiyor. Onların yorumları, şanları, back vokalleri vardı. O vokaller için defalarca geldi, okudu. Hatta şöyle bir şey söyleyeceğim, biz bu şarkının kaydını bitirdik. Yıldız’ın bir şarkısı vardı, El Adamı. Ben, El Adamı’ndaki vokali çok beğendiğim için başlarında bir vokali vardı, Yıldız’ı arayıp dedim ki, Yıldız’cığım, El Adamı’nda vokalin var. Benim şarkımın başına da çok yakışır. Hangisi o dedi? Sonra CD’yi götürdüm. Bak dedim burada var… O zaman uygun olduğumuz günü söyle, yine yapalım dedi. Sonra birkaç ay geçti üzerinden, onun da uygun olduğu bir günü denk getirdik. Sonra bir daha buluştuk. Tekrar okumaya girdik. O şarkının en başındaki muhteşem back vokal, çok çok başarılı ve güzel bir vokal oldu. Kırmadı beni. Çok uzun bir sürenin sonunda şarkı bitti. Şu anda güzel mi? Güzel. Çıktı mı? Çıktı. Benim için en önemlisi bu. Yıldızcığıma, sevgili Yıldız Tilbe’ye ve Murat Güneş’e minnettarım. Her ikisi de bana sonsuz destek oldular.
Yıldız Tilbe ile ikinci şarkının kayıtları yapıldı mı?
Evet, diğer şarkı bitti. Çok güzel bir hareketli şarkı. Son bölümü kaldı sadece. Bütün kayıtlar bitti. Yıldız girdi, okudu. İnanılmaz güzel. Sözlerini bu arada Yıldız yazdı. Onu söyleyeyim. Vokallerini ve düetini Yıldız Tilbe yaptı. Yani yakında hem sözleri hem de düeti Yıldız Tilbe’ye ait olan yeni bir şarkı hazırlıyoruz. O yüzden %70 ve %30’u kaldı diyebiliriz. Ama okuma bölümü, Yıldız’ın da okuması hepsi bitti. O yüzden biz de çok heyecanlıyız. Dediğim gibi, kışa onu çıkarmayı düşünüyorum.
İkinci şarkıya Yıldız Tilbe ile bir klip gelir mi?
Klip sözünü hiçbirimiz alamıyoruz. Ben de alamadım. O yüzden, gelir oynarsa sürpriz olur benim için. Tabii ki mutluluktan uçarım. Ama şimdilik öyle bir söz almadım. Yıldızcığımın sözünün olması, vokalinin olması, gece gündüz benimle beraber stüdyoda olması bana en büyük hediyedir. En büyük mücevherdir. O çok yoğun star bir şarkıcı, sonuçta sürekli sahne yapıyor. Türkiye’nin yıldızı. O yüzden onun varlığı, adı, sesi, ruhu yeter bana. Umarım daha güzel günlerde daha güzel şarkılar okuruz. Yıldız’ın bana yaptığı bu jesti hiçbir zaman unutamayacağım. Bir önceki şarkım Can Damarımsın’da da sevgili ‘Lara’yla’ düet yapmıştık. Ve sevgili Murat Güneş’in şarkısıydı yine. O yüzden Murat’ın uğuruna, Yıldız’ın uğuruna ve Lara’nın uğuruna çok inanırım.
Yeni şarkının tarzı nasıl, adı belli oldu mu?
Hızlı bir şarkı. Çok da güzel bir şarkı, evet.
“ÇEKYAT” Çok güzel, renkli bir şarkı. Tam yaz şarkısı aslında. Ama biz yazı büyük ihtimalle yetiştiremeyiz. O yüzden yazın sonuna doğru ya da kışın başı gibi çıkarabiliriz. Artık böyle şarkıların çıkma süreleri değişebiliyor. Biz de o yüzden tarih üzerinde çok durmuyoruz. Çekyat çok güzel, eğlenceli bir aşk şarkı. Tam Yıldız’ın tarzında. Bu anlamda çok mutluyum. Yıldız iki kere sözlerini değiştirdi şarkının. Memnun kalmadı bu arada şarkıya çok değerli iki isim de vokal olarak eşlik etti. Onları da söyleyeyim. Türk pop müziğinde çok değerli bir isimdir: Emirkan. Sevgili Emirkan ve 90’ların çok değerli bir ismi Uhde Seçil. İkisi de vokal olarak geldiler, yardımda bulundular. Tabii ki şarkımı daha da yükseltti bu İki isim. 90’ların prensi Emirkan ve prensesi Uhde Seçil stüdyomuza renk kattılar.
Ülke gündemine gelecek olursak, bu süreçle ilgili neler söylemek istersin?
Mutsuz bir dönemdeyiz gerçekten. Bir kere öğrencilerin içeride olması… Anayasal haklarını kullanarak protesto yaptılar. Vandallık yapmadılar, kimseyi öldürmediler, yaralamadılar. Sadece prostato yaptılar. Çünkü bu anayasal bir haktır. Hukuk içerisinde bu vardır. Bu yüzden de öğrencilerin hepsinin sadece 108 tanesinin değil, hepsinin 301’inin de serbest kalmasını gönülden diliyorum. Hande Yener de geçen gün çok güzel söylemiş sahnede: Daha vicdanlı bir karar verilmesini bekliyoruz, diye. Çok sevdim o cümleyi. Ben de daha vicdanlı bir karar verilmesini rica ediyorum bir vatandaş olarak. Bunu istiyorum. Hayvanlara yapılan eziyetler de beni çok üzüyor. Garip bir ırk türedi “hayvan düşmanları” Sokakta böyle sadist insanlar var. Çıktılar sokağa hayvan öldürüyorlar, işkence yapıyorlar. Bu korkunç bir şey. Bu beni çok sinirlendiriyor. Ne diyeyim? Çocuğa karşı şiddet, kadına karşı şiddet, hayvana karşı şiddet, LGBT’ye karşı şiddet. Ben ne söyleyeyim? Bu nereden çıktı? Bu insanlar nereden çıktı? Bu kin dolu, nefret dolu insanlar? Biz böyle değildik çünkü.
Yıllarca televizyondaydın, özlüyor musun?
Pandemi dönemi bana söylediklerini anımsıyorum, gelen teklifleri reddetmiştin. Yeniden ekranlara dönmeyi ister misin?
Evet, aynen öyle sevgili Erkan, içine doğmuş gibi sordun. Çünkü, Türkiye’de yediden yetmişe herkesin bildiği ulusal bir kanaldan bana teklif geldi. Şimdilik el sıkışma durumundayız. Belki bu söyleşimiz yayınlanana dek netleşmiş bile olabilir. Çok heyecanlıyım çünkü gerçekten ancak öyle bir kanal benimle diyaloğa girer ve bana bu güzel teklif sunarsa geri dönerdim. Onun için son derece mutluyum. Çok da modern, çok tatlı sahipleri var. Kendilerine buradan teşekkür ediyorum. Kesinleştiği zaman ilk seninle paylaşacağım…
Röportaj: Erkan ÖZBEY
@erkanozbeyonline