Vedat Sakman: Müziğin Kalbinde 60 Yıl
Merhaba, bu yıl mesleki 60. yılımı kutluyorum. Müziğe gönül vermiş bir emekçiyim. Yıllar içinde besteci, söz yazarı, aranjör, davulcu, gitarist ve şarkıcı olarak müzikle iç içe bir yaşam sürdüm.
Müzikle Tanışma Hikayeniz Nasıl Başladı?
Babam, Orta Anadolu bölgesi müziğinin kaynak kişisi Mazhar Sakman’dı. Aynı zamanda müzik eğitimi almış, halk evlerinde orkestralar yönetmiş bir müzisyendi. Dolayısıyla çocukluğum müzikle dolu bir evde geçti. Evimizde her tür müzik aletine rastlamak mümkündü. Bu ortam, müziğe olan ilgimi besledi ve çok küçük yaşlarda müziği bir yaşam biçimi olarak seçmemi sağladı.
İlk Enstrümanınızın Davul Olduğunu Biliyoruz. Gitara Geçiş Süreci Nasıl Gelişti?
Davul çalmaya başlamam biraz da tesadüfi oldu. Lise dönemimde Milliyet Gazetesi’nin düzenlediği liseler arası müzik yarışmasına katıldık. O yıl orkestramızda davulcu yoktu ve ben çalmayı üstlendim. Çok sevdim ve birkaç yıl devam ettim. Sonrasında müziğin melodi ve armoni yönünü ihmal etmemek adına gitar çalmaya ve şarkı söylemeye başladım.
Grup Doğuş Dönemi Sizin İçin Ne İfade Ediyor?
12 yıllık bir Grup Doğuş dönemimiz oldu. Bu birliktelik bize pek çok şey kazandırdı. 70’li yılların dünyadaki müziksel yükselişi bizim için ilham kaynağıydı. Çok çalışmayı ve müziğe saygı duymayı öğrendik. Bu yıllar, mesleki disiplinin temellerinin atıldığı değerli bir dönemdi.
Solo Kariyerinize Geçiş Nasıl Gerçekleşti?
Grup Doğuş döneminde ağırlıklı olarak dönemin dünya müziklerini cover’ladık. Ancak zamanla kendi şarkılarımı yapma arzusu ağır bastı. Solo kariyerim bu şekilde başladı. 80’li yıllarda pek çok popüler sanatçı şarkılarımı seslendirdi. Örneğin; Nükhet Duru, Zuhal Olcay, Leman Sam, Akrep Nalan, Banu Akın, Gülcan Altan, Ece Ülker, Hümeyra, Ferdi Özbeğen… Ayrıca müzikallerde ve televizyon dizilerinde de eserlerim yer aldı: Atları da Vururlar, Blood Brothers, Kahramanlar Hep Erkek, Ömer Hayyam gibi müzikaller ile İkinci Bahar, Ay Işığı Nerdesin, Mart Kapıdan Baktırır, Benim Adım Kırmızı gibi diziler bunlardan bazıları.
Eurovision Maceranızdan Bahseder Misiniz?
1983 yılında Türkiye finaline kalan “Müzisyen” adlı şarkımla Eurovision maceram başladı. 1987’de ise Timur Selçuk’un “Bana Bana” şarkısıyla, Grup Pan ile birlikte Avrupa finaline katıldım.
Sizin İçin En Anlamlı Beste Hangisi?
Böyle bir ayrım yaparsam diğer şarkılarım gücenebilir. Her biri ayrı bir döneme, ayrı bir duyguya ait.
Şarkılarınızla Dinleyiciye Ne Anlatıyorsunuz?
Yaşadığım ya da gözlemlediğim hayatları anlatıyorum. Sosyal olaylar, aşk, hüzün, sevinç gibi herkesin hayatında yeri olan temaları dile getiriyorum. Dinleyicinin kendinden bir şey bulmasını önemsiyorum.
Kulüp Sakman Sizin İçin Ne İfade Ediyor?
Kadıköy’deki Sakman Müzik Kulübü, performansımızı canlı tutmak adına bizim için çok değerli. Orkestra arkadaşlarımla birlikte buradaki sahne, müzikle olan bağımızı diri tutan bir alan haline geldi.
Müzik Kariyeriniz Boyunca Gözlemlediğiniz Değişimler Neler Oldu?
90’lı yılların ikinci yarısından itibaren hem Türkiye’de hem de dünyada müzik adına dikkate değer bir gelişme gözlemlemedim. Bu konu oldukça derin, başka bir söyleşide uzun uzun konuşulması gereken bir mesele.
Genç Müzisyenlere Ne Tavsiye Edersiniz?
Öncelikle yetenekleriyle yüzleşmeleri gerekir. Acı da olsa, dinleyici safına geçmeleri gerekebilir. Eğer gerçekten yeteneklilerse; çok çalışmaları, çok çalışmaları, çok çalışmaları gerekir.
Gelecek Projeleriniz ve Dinleyicilerinize Mesajınız Nedir?
Şu sıralar bitirmek üzere olduğum projelerle meşgulüm. Vedat sakman olarak Yeni şarkılar üretmeye devam ediyorum. Tüm bu çalışmaları çeşitli dijital platformlardan dinleyebilirsiniz.
Sevgilerim ve saygılarımla.
Röportaj: Rukiye Konuk
