Her gün sosyal medyada mükemmel güzelik adı altında pek çok görsele maruz kalıyor ve kişisel özgüven eksikliği yaşıyoruz. Sürekli kendimizle karşılaştırdığımız bu mükemmellik algısı özgüvenimizi günden güne kaybetmemize sebep oluyor.
Çoğu emek ve yatırımın ünlülerin dış görünüşüne harcandığını ve bizlere aktarılan bilgi eksikliğinden dolayı bu görünümlerin doğal olduğunu düşünürsek bu durum psikolojimizi olumsuz yönde etkiliyor. Fakat perde arkasında yatan gerçeği farkettiğimizde idolleştirdiğimizin bu isimlerin bizlerden bir farkı olmadığını görebiliyoruz.
Etik açıdan yaklaştığımız zaman estetik operasyonlar ile bu görünümün var olabileceğini göstermek çoğu insana yardımcı oluyor ve yeterince para harcanırsa bu seviyeye ulaşılabileceği inancını ortaya koyuyor. Ancak ne yazik ki çoğu ünlü prosedürler hakkında gerçeği söylemek yerine genetik açıdan şanslı olduklarını ve özel bir fitness programı takip ettiklerini dile getiriyorlar.
Yine de bir şekilde arkada yaşanan gerçekleri gösterip “öncesi-sonrası” fotoğrafların yayınlanması insanlara kendini iyi değil, aksine daha kötü hissettiriyor ve iyilikten çok zarar getiriyor. İnsanlar bu görselleri gördüğü zaman kendi bedenleri hakkında daha gergin hissederek özgüvenlerini kaybediyor ve estetik ameliyatlara daha sıcak bakmaya başlıyor.
Madalyonun diğer yüzüne bakacak olursak ulaşılması imkansız bu güzellik standartları ünlü isimler üzerinde hepimizden daha çok baskı kuruyor. Sosyal medya ve basın tarafında sürekli eleştirilere maruz kalan isimler ya fazla mükemmel oluşlarıyla yada yeterince mükemmel olmadıkları ile suçlanıyorlar. Bu yaklaşım da sadece ünlü isimlerin değil hepimizin psikolojik sağlığını etkiliyor.
Örneğin, bir başkasının her detayını dikkatle inceleyerek zamanla kendimizi de bedenimizdeki tüm kusurları bulabilecek nitelikte eğitmiş oluyoruz ve çok geçmeden hem kendimizi hem de çevremizdekileri yargılamaya başlıyoruz. Dış görünüme karşı duyduğumuz merak ve ilgi ile herkesi bu standartlara göre değerlendirmek yerine artık bakış açımızı değiştirmemiz gerekiyor.
Unutmamalıyız ki insan bedenlerinin amacı estetik olmaktan ziyade sağlıklı, zinde ve fonksiyonel olmaktır. Bakış açılarımızı bu şekilde değiştirebildiğimiz zaman hem hayattan zevk almaya hem de kendi bedenimizle barış imzalamaya hazır olmuş olacağız.
Sağlık ve keyif dolu, güzelliklerle geçen bir Mayıs ayı olması dileğiyle..