- Sohhox Dergisi okurları için, Dilek Koçak Tozlu’dan kendini tanıtmasını istesek, neler söylemek isterdiniz!
ODTÜ İşletme 2007 mezunuyum, özel sektördeki tecrübelerimden sonra 2014 yılı içerisinde aldığım koçluk ve danışmanlık eğitimleri sonrası freelance olarak Stil Danışmanlığı / Moda Editörlüğü’ne başladım. Ankara Life, Moda, Bitter, Parkour, Ellerimizle, Business & Life gibi birçok dergide ve internet ajansında yazılarım yayınlandı, yayınlanmaya devam ediyor.
Bunun yanısıra Yedi24 Şirketler grubunda da Yönetici Ortak olarak kariyerime devam ediyorum. Ayrıca 2017 yılında Ankara Down Sendromu Yardımlaşma Derneği ve ASGİAD (Anadolu Sanayici ve Girişimci İş İnsanları) adıyla kurduğumuz iki dernekten ADSYD’nin Kurucu Başkanı ve ASGİAD’ın da Başkan Vekili olarak görevlerime devam etmekteyim.
2018 yılında katıldığım Ankara Kent Konseyi Engelli Meclisi Yürütme Kurulu Üyesi olarak da sosyal sorumluluk ve engelli bireylerimiz adına projeler yapmaktayım.
- Stil ve imaj danışmanı ne iş yapar, kimler stil danışmanı olabilir ve nasıl olunur! Çalışma alanları ve olanakları nasıldır!Stil ve İmaj Danışmanı olmak isteyenlere ve tasarım yapmak isteyenlere önerileriniz nelerdir?
Stil ve İmaj Danışmanı olarak hem bireysel hem de kurumsal danışmanlık vermekteyim. Bireysel danışmanlıklarımda danışanlarımın yaşam koçu olmakla birlikte iş ve yaşam çevrelerine göre kılık kıyafet düzenleri, alışveriş ve gardırop desteği, katıldıkları organizasyon ve sosyal çevrelerinde oluşturacağımız statüye kadar eşlik etmekteyim.
Kurumsal danışmanlıklar biraz daha farklı ilerlemekte. Kurumsal danışanlarıma daha çok tanıtım, PR, reklam ve sosyal medya desteği sağlamaktayım. Bunların yanısıra mağazası olanlar için vitrin düzeni ve lansman desteği de yardımcı olduğum konular arasında yer almakta..
Maalesef ki ülkemizde stil danışmanlarının çalışma olanakları çok kısıtlı. Sebebi de insanımızın yaptığımız işleri tam olarak kafalarında oturtamamaları. Aslında akıllı ve doğru parçalara yatırım yapan her danışanımızın kazancı oldukça fazla, bu durum da önce stile ve imaj yönetimine yatırım yapmaktan geçiyor.
Bu yolda ilerlemek isteyenlere tavsiyem her tür zorluğa rağmen kesinlikle yılmadan devam etmeleri ve tecrübelerine her geçen gün yenilerini eklemekten korkmamaları. Sonrası zaten kendiliğinden gelecektir.
- Kişisel imajda stilin yeri nedir, stil sahibi olmak nasıl bir beceri gerektirir!
Stil sahibi olmak öncelikle kendine inanmak ve değişimle başlar. Kişisel imajımızı oturtabilmek de stil sahibi olmaktan geçer. Çünkü stil kişiliğimizin, karakterimizin, hayata bakış açımızın, özgüven ve özsaygımızın, zevklerimizin dışımıza yansıması ve kendimizi bir birey olarak dünyaya ifade etme şeklimizdir.
Stil, kendi hikayemizi insanlara doğru ve etkili bir biçimde anlatmamızı sağlar. Modayı kendimizce yorumlayarak farklı ve özgün olabilme gücünü verir. Stil sahibi olmak da değişime inanmakla başlar, kişiliğimizi, karakterimizi ve vücudumuzu doğru tanımak, renklerin ve giyinmenin matematiğini bilmekle devam eder.
- Modanın her geçen gün gelişmekte olduğuna şahit oluyoruz. Günümüz moda dünyasının bulunduğu konumu değerlendirir misiniz?
Moda sektörü her sektör gibi Pandemi süreci ile birlikte farklı bir döneme girdi ve bizler belki de tarihin ilk dijital moda aylarını geride bıraktık. Dünyanın dört büyük moda başkenti (NewYork, Londra, Milano ve Paris) yakın tarihin en karmaşık, en farklı moda haftası deneyimi yaşadı ve yaşattı. Yaratıcı moda filmleri, radikal koleksiyonlar, dijital ve fiziksel deneyimi bir araya getiren yeni konseptlerle şovlarına devam ettiler.
Yeni sınırlamalarla birlikte moda dünyasının fiziki anlamda yaşatacağı deneyimler azalmış olsa da dijitalleşme çağı yeniliklere hızlı adapte olan bağımsız markaları ve genç tasarımcıları ön plana çıkaracak ve bize hayaller kurdurmaya devam edecek.
- Moda alanında çalışan profesyoneller, kendilerini nasıl günceller! Gelecek projelerinizden bahseder misiniz?
Dediğim gibi yeni dönemin getirdiği olanaklara ve sınırlamalara hızlı uyum sağlayanlar ayakta kalacak, ve daha yaratıcı, daha efektif ve teknoloji ile iç içe bir dönem başlayacak. Yeni dönem birçok marka sürdürülebilir kaynaklarla defile yapmaya devam ederek koleksiyon sıklığını azaltacak, bu durum da yeni tasarımcıların önünü açacak.
Her ne kadar bu süreç organizasyonların ekolojik ve finansal yükünü azaltmış olsa da moda dünyasının ışıltılı ve albenili yanlarını da özletmiyor değil. Bizler de dijital seyirciyi kurguya davet ederek sanal showroomlarımızı ve online anlatım yollarını zenginleştireceğiz ve daha heyecan verici bir model yaratmaya devam edeceğiz.