Gökhan Atayan: Hayallerinin peşinden git, yürümezsen yol alamazsın!
- Öncelikle sizin gibi kıymetli bir tiyatro oyuncusunu dergimizde ağırladığımız için mutluluk duyuyoruz ve ilk olarak sormak istiyorum; okurlarımızın sizi daha yakından tanıması adına, biraz kendinizden bahseder misiniz?
G.A: aslen Siirt Kurtalan doğumluyum. 8 nüfuslu ailenin 5 numarasıyım. İstanbul Bakırköy’ de dünyaya geldim ilk öğretimi Tozkoparan İlköğretim okulunda okudum. Aslında bir Tozkoparan çocuğuyum diyebiliriz. Ben 12 yaşında iken ailemle İstanbul Bağcılar’a taşındık. Ozmanlar durumumuz iyi değildi ve aileme bakabilmek için okulu bırakmak zorunda kaldım. Bu nedenle de küçük yaştan beri birçok işte çalıştım; o yaşlarda su satmaktan tutunda, ayakkabı boyacılığına, pazarcılıktan tekstil sektörüne kadar birçok işte çalıştım. Dj ve Vj olarak da çalıştım. Ve birçok sinema, dizi, reklam filminde yer aldım. Güzel projelerde yer almaya da devam ediyorum.
- Peki, birçok iş deneyiminizden sonra, neden oyunculuk mesleğini tercih ettiniz?
G.A: Oyunculuk, çocukluğumda başlayan ve beni birçok süreçten geçtikten sonra buraya getiren; bir hayal, bir istek, bir arzu, bir hedefti benim için. Bu konudaki serüvenim aslında şarkı söylemeyi sevmekle başladı ve böyle devam etti. Tabi çok geriden başlamak beni birçok açıdan zorladı. Mesela, ilkokul diploman yoksa oyunculuk eğitimi alamazsın! Ama ben bunu başardım eğitimimi aldım ve alıyorum da hala. Kendimi geliştirmek adına sınır tanımıyorum ve tanımayacağımda. Gönül verdiğim bu işte, hep daha iyisini yapabilmek odaklı hareket ediyorum. Kısacası; eğer bir hayaliniz varsa, gözlerinizi kapatın ve o hayalin peşinden gidin ve bilin ki: “Yürümezsen yol alamazsın!”
- Tiyatro, sizin için ne ifade ediyor? Tiyatro oyunculuğu mu; film, dizi oyunculuğu mu daha çok tercihiniz?
G.A: Aslında şöyle; eğer bir şeye gönül verdiyseniz, gönlünüz hep orada olmak ve orada yaşlanmak ister. Tiyatro benim ilk göz ağrım, bu sebeple her zaman yeri çok özel gönlümde. Dolayısıyla dizi mi, tiyatro mu diye soruyorsanızda; elbette tiyatro derim. Sahne, çok başka bir yer; orada olmak, orada kalmak, orada oyun sergilemek, bana göre dizi ve sinema oyuncusu olmaktan daha yüce. Öyle bir aşk ki bu; o sahnenin tozunu bir defa yutarsanız, bir daha onsuz yaşayamazsınız.
- Peki, Sadri Alışık Tiyatro Akademisi desek, bize neler söylersiniz?
G.A: Sadri Alışık Tiyatro Akademisi çok özel bir yer benim için. Hayatımda ve oyunculuk eğitimimdeki yeri çok büyük. Çok kıymetli hocalardan eğitim alıyoruz. İki yıl eğitim aldım, çok güzel zamanlarımız geçti akademideki arkadaşlarımızla. Ülkenin dört bir yanından gelen arkadaşlarımız var. Ailelerinden uzak bin bir emek vererek bir yerlere gelebilmek için ter döküyorlar ve döküyoruz hep birlikte ve biz bir aileyiz akademide. Lakin tek bir sıkıntı yaşanıyor böyle güzel bir ortamda maalesef yönetim oyuncu adaylarına biraz ticari yaklaşıyor, bu da biraz insanı üzüyor doğrusu. Çok şükür ki, hocalarımız çok değerli ve bizlere çok önem veriyor.
- Oyunculuk akademilerinden mezun olduktan sonraki yol haritası nasıl oluyor, bu konu hakkında bize biraz bilgi verebilir misiniz?
G.A: Eğitim sonrası, cast sanat sınavlarına katılıyorsunuz burada başarılı olursanız genelde kurum sizi kendi bünyesinde işlere yolluyor ve kendi bünyesinde tutuyor. Mesela 4450 öğrenci olduğunu düşünelim, bu öğrencilerden kurumun kendi bünyesine aldığı kişi sayısı 5 düşünün, geriye kalan 445 kişi başının çaresine bakmak zorunda diyebiliriz. Günümüzde malum artık hiçbir şey eskisi gibi değil. Eskiden eğitime, yeteneğe bakılırdı ancak gelişen teknolojinin etkisiyle şimdilerde tiktok var, takipçi var, mavi tik vs. var, yani artık ne yazık ki kalite yok ! İnternette takipçiniz varsa, eğitiminiz ya da yeteneğiniz sorgulanmıyor. Herkes oyuncu, herkes ünlü. Emek veren, alın teri döken, zamanını bu uğurda harcayan ve dahası maddi manevi feragatlar yaparak bin bir uğraşla diploma almış arkadaşlarımla birlikte sektörün çöküşünü izliyoruz ve buna gerçekten çok üzülüyoruz. Sanal ortam, sektörü, sektördeki kaliteyi, dolayısıyla da bizler gibi eğitimli ve son derece yetenekli oyuncuları ve oyuncu adaylarını geride bırakmaya devam ediyor. Onca yıl eğitim alıyorsunuz, bu eğitimleri almak içinde hatrı sayılır paralar ödüyorsunuz, sonrasında bir ajansa kayıt oluyorsunuz ve sonuç; düşük bütçeli işlere çağırılıyorsunuz. Artık gider misiniz, gitmezsiniz o da yine size kalıyor. Ne diyelim hakkımızda hayırlısı.
- Gökhan bey, son olarak Sohhox okurlarına neler söylemek istersiniz?
G.A: Vaz geçmek, kaybetmenin tamamıdır! Söylediğim gibi gözlerinizi kapatın ve hayallerinizin peşinden gidin. Olur ya da olmaz. Lakin, keşke demek yerine yaptım demek kendinize yapacağınız bir iyiliktir. Mesela ben Sadri Alışık Tiyatro Akademide eğitim alan en düşük tahsilli öğrenciydim, ama kendimi her açıdan geliştirdim, geliştirmeye de devam ediyorum ve hedeflerime doğru ilerliyorum. Yani hiçbir şey hayallerinizi gerçekleştirmenize engel değildir. Yeter ki isteyin ve yine söylüyorum: Hayallerinizin peşinden gidin, yürümezseniz yol alamazsınız!
Sevgilerle. Bu keyifli röportaj için tüm okurlarımız adına teşekkür ederim.