SİVİL TOPLUMUN DUAYENİ, KANAAT ÖNDERİ, ANKARA İŞ DÜNYASININ AKİL ADAMI…
Veli Sarıtoprak ; yıllardır derneklerle, vakıflarla, diğer gönüllü kuruluşlarla haşır neşir olmuş , çok sosyal bir gönüllü kuruluşlar gönüllüsü. Kamuoyu onu Veli Başkan olarak tanıyor ve seviyor. Herkesin iyi veya kötü günlerine koşan, gönüllü kuruluşların faaliyetlerine iştirak eden , durumdan vazife çıkaran, parmağını taşın altına sokmaktan çekinmeyen, sosyal sorumluluk sahibi bir sivil toplum lideri. Diyanet İşleri eski başkanı , Ortak Değerler Derneği yönetim kurulu başkanı Mehmet Nuri Yılmaz’ın deyimiyle “ Veli Başkan , ölene tabut, doğana beşik olan bir dosttur.” Türk Sanayici ve İşadamları Vakfının Başkanlığını yapan Veli Sarıtoprak’la çağımızın yükselen değeri sivil toplum kuruluşlarını konuştuk.
Geçtiğimiz günlerde TÜSİAV adına TÜSİAV başbakanı Sayın Veli Sarıtoprak tarafından Şükran belgesi ile onurlandırıldım . Tüm kalbimle teşekkür ederim.
Sohhox DERGİ okurları adına yapmış olduğum röportajımı sizlerle başa başa bırakıyorum . Buyurunuz efendim .!
Röportaj
Kadriye CİRİTCİ
Nedir bu STK? Ve neden bu denli önem kazandı?
21. yüzyıl artık sivil toplum kuruluşlarının çağa damgasını vuracağı yüzyıl olacaktır. Bundan böyle STK veya NQO kelimesini daha sık duyacaksınız. Gönüllü kuruluşlar ( NQO) dediğimiz sivil toplum kuruluşlarının çalışma ve aktivitelerinden haberdar olacaksınız. Sivil toplum kuruluşları kavramını açıklamadan önce size çağdaş demokrasilerden kısaca bahsedeyim.çağdaş demokrasilerde 5 güç (erk ) ve 3 sektör vardır . önce 5 gücü sayalım.
Yasama
Yürütme
Yargı
Medya
Sivil toplum
Yasama ,yürütme ve bağımsız yargı parlamenter sistemi oluşturur. Kısaca bu 3 erkin (gücün) oluşturduğu yapıya klasik demokrasi denir. Yasamayı meclis, yürütmeyi hükümet, yargıyı da bağımsız mahkemeler temsil eder. Yazılı ve görsel basına da Medya denildiğini biliyorsunuz.
5. ve en önemli güç de sivil toplum kuruluşları denilen dernek,cemiyet, vakıf ,birlik, federasyon, konfederasyon, platform ve insiyatiflerdir.
İşte çağdaş demokrasileri bu 5 güç yönetir ve yönlendirir. Sivil toplum kuruluşları çağdaş demokrasinin olmazsa olmazlarıdır ve diğer 4 erk kadar önemli ve etkendirler. Yine çağdaş demokrasi kavramına dönersek çağdaş demokrasiler 3 sektör üzerine oturmuşlardır.
İlki, tüm çalışanları genel veya katma bütçeler ile belediyeler ve diğer kamu bütçelerine bağlı kamu hizmeti görevlilerinden oluşan birinci sektördür. Bu sektöre KAMU SEKTÖRÜ denir.
İkinci sektör kar amaçlı ÖZEL SEKTÖR dür. Devletin ekonomik gücünü asıl bu sektör oluşturur.ticaret ve sanayi odaları, borsalar,işçi ve işveren sendikaları,federasyonları ve konfederasyonları ikinci sektörün ( Özel Sektör’ün ) kuruluşlarıdır.
Üçüncüsü ise vatandaşların kar amacı gütmeksizin gönüllü olarak kamu görevlerine katılımını sağlayan dernek, cemiyet, vakıf, birlik, hareket , grup ve platformlardır.Bu sektöre 3. sektör, Gönüllü Kuruluşlar Sektörü, Sivil Toplum Kuruluşları Sektörü , vatandaşlar sektörü gibi isimler verilmektedir. Batıdaki adı Nongovernmental Organizations dur.( NQO) veya ENCIO diye okunur.
STK olmanın olmazsa olmazları neler?
Halkın bir kesiminin veya bir grubun ( meslek veya çalışma grubu) kendi iradeleri ile gönüllü olarak bir araya gelmeleri şarttır. Örnekler: İnşaat malzemesi satıcıları derneği, Erzurumlular dayanışma vakfı, Genç girişimciler derneği, Ankara işkadınları derneği, Başkent üniversitesi mezunlar derneği.
İkinci önemli özellik ise hiçbir hiyerarşi içinde yer almamalarıdır. Yönetimleri ve denetimleri devletin veya içteki veya dıştaki herhangi bir kuruluşun güdümünde olmamalıdır. Sivil toplum kuruluşu, yöneticilerini ve deneticilerini kendisi seçmeli, kendisi göreve getirmeli ve kendisi görevden almalıdır. Keza kendi özkaynakları ile
( aidat, bağış, faaliyet geliri ) ayakta kalmalıdır. Ve en önemlisi herhangi bir konu veya hizmet alanında Türk halkının birliğine, dirliğine, düzenine, refahına, eğitimine, sağlığına ve kültürüne yönelik çalışmalı ve çözüm üretmelidirler. Yani karşılıksız hizmet üretmelidirler.
Vakıf ve dernek farkı neler?
Vatandaşların gönüllü olarak kamu görevlilerine mal varlığı ile katılımını kurumlaştıran örgüt VAKIF tır. Düşünce ve emek olarak katılımını örgütleyen ise DERNEK tir. Vakıf daha çok parasal, dernek ise düşünsel düzeyde faaliyet gösterir. İnsanlar dernek çalışmalarına düşünce üreterek veya emek harcayarak iştirak ederler. Vakıfta ise bir amacın bir hizmetin gerçekleşmesi için ya para yada gayrimenkul vakfedilir.özetle üçüncü sektör; vatandaşların mal varlığını , dinamizmini, etkinliğini ve yaratıcılığını gönüllü olarak kamu hizmetlerine yönlendiren sektördür. STK’lar özellikle sel, deprem, yangın gibi afetlerde imkanları ölçüsünde devletin yanında hizmete koşarlar. Devletin sağlık, eğitim ve çevre çalışmalarına katılırlar. Daha çok burs ve eğitim yardımları ile seslerini duyururlar. STK’ lar devletin en büyük yardımcısıdırlar. Devletin yanında yardıma ve hizmete koşarlar.
Türkiye’de ve dünyada sivil toplumculuk nasıl?
Maalesef Türkiye ve Türk toplumu sivil toplumculukta sınıfta kalmıştır. Türk toplumu çoğulculuk ve katılımcılıkta çok zayıftır. Türk insanı sorumluluk almak istemiyor. Nemelazımcı ve her şeyi karşıdan bekliyor. Parmağını taşın altına sokmuyor. Gönüllü kuruluşlara karşı gönülsüz. Türkiye’de 2017 yılı istatistiklerine göre 115.000 e yakın dernek,5000 civarında vakıf var. Aşağı yukarı her 1000 kişiye bir dernek düşüyor. Bu derneklerin çoğu da tabela derneği. İsmi var cismi yok. Üyesi olmağa çalıştığımız AB üyesi ülkelerden Almanya 2,5 milyon, Fransa’da 1,5 milyon dernek var. Kuzey ülkelerinden İsveç, Norveç, Danimarka ve Finlandiya’da fiili nüfusun 4 misli sosyal nüfus var. Bu ülkelerde yaşayan insanlar en az 4 derneğin üyesidir. AB üyesi ülkelerde her 40 kişiden 1 kişi sivil toplum kuruluşuna üyedir ve aktif olarak yöresi, ülkesi,devleti ve insanlık için gönüllü olarak hizmet etmektedir.
Derneklerle ilgili başka neler söylersiniz?
Faaliyet alanlarına göre dernekler şu şekilde tasnif ediliyor.
Hemşeri dernekleri
Emekli dernekleri
Esnaf, işçi ve işveren dernekleri
Mezunlar dernekleri
Muhtarlar dernekleri
Kadın yardımlaşma dernekleri
Bu kategoride yaklaşık 20.000 dernek var. 15.500 adet okul derneği,14.500 adet cami yaptırma veya kuran kursu derneği var. Yaklaşık 10.000 civarında spor derneği faaliyet gösteriyor. Devlet imkanlarının kamu hizmetlerini karşılamağa yetmediği yerlerde imdada dernekler ve vakıflar yetişiyor ve devlete yardımcı oluyor.
Girişimcilere, İşadamı ve Sanayicilere tavsiye ve önerileriniz nelerdir?
Dünyada en zor kazanılan şey itibardır. İtibar ruh gibidir. İnsanın içinden çıktımı bir daha geri dönmez. O yüzden işadamlarına ilk tavsiyem İTİBARINIZI KORUYUN. Rahmetli Vehbi KOÇ’ un sık sık dile getirdiği gibi, işadamları ve sanayiciler ÖNCE ÜLKEM parolası ile çalışmalı ve ÜLKEM VARSA BEN DE VARIM demelidirler. Ülkemizin birliği, dirliği, bütünlüğü ve ağız tadı çok önemlidir. O yüzden iş dünyası Türkiye’nin üzerine titremeli ve gözü gibi sakınmalıdır. İşadamı, sanayici ve girişimci ne iş yaparsa yapsın mutlaka başında durmalı ve kontrol etmelidir. Rahmetli Vehbi KOÇ; “ En iyi iş bildiğin iştir. En iyi para cebindeki paradır. En iyi yol bildiğin yoldur” derdi. İş dünyasına ; bildikleri işi yapmalarını, temkinli olmalarını, itibarlarını en üst noktada tutmalarını ve BENİM VARLIĞIM, ÜLKEMİN VARLIĞINA BAĞLIDIR. Sözünü şiar edinmelerini öneriyorum.
YATSİAD hakkında neler söylersiniz? Yeni bir sivil toplum kuruluşu. 3 yaşında ancak “ At süvarisine göre koşar” derler. Başkan sevgili Yıldıray sivil toplumculuğu Ankara’da en iyi bilen bir arkadaşımız. Keza derneğin YİK Yüksek İstişare Konseyi Başkanı, dostum, kardeşim Mustafa Zengin sivil toplumculukta marka ve duayen bir isimdir. YATSİAD’ın çok başarılı olacağına, Ankara’da bilinen , tanınan ve ağırlığı olan bir STK olacağına hiç kuşkum yoktur. 3 yıl boyunca gerçekleştirdikleri etkinlikleri, sosyal sorumluluk projelerini yakından takip edip takdir ettim. Yeni dönemde de ses getirici, gündemi belirleyici etkinlikleri bekliyorum. YATSİAD’a başarılar diliyorum